Femme Fatale

Femme Fatale yani ölümcül kadınlar Jane Birkin, Mardou Fox, Lou Andreas Salome gibi aklımıza kazınmış cazibeli kadınlardır. Tevrat’ta Lilith, Salome, modern dünyada ise Cat Woman’lar. Sherlock’un zekasını anlık kilitleyen, onu Sherlocked hale getirenlerden, çift taraflı ajanlık yapıp tüm politik-stratejik oyunlara çomak sokan Mata Hari’lere kadar tarihe geçmiş figürlerin yanısıra entelektüel kırılganlığı ve ikonik ihtişamı ile Marily Monroe gibi korkusuz ve inandığı şeye kendisini adayan kadınlar için kullanıldı.

Femme Fatale’ler dolambaçlı manevraları ve yaklaşıp kaybolan döngüsüyle arzunun nesnesi haline gelmişlerdir. Yakalanması zor, hayaletsi tavırları ve gizemli davranışlarıyla karşısındaki erkeğin hayatını karartan kadınlar olarak yer buldu bir dönem. https://www.journal-psychoanalysis.eu/articles/the-femme-fatale-lou-andreas-salome/
Vladamir Nabokov’un Lolita’sı, Viktoryen ahlakın kurbanı Oscar Wilde’ın Dorian Gray’in Portresi, Fred’un Salomue analizlerine kadar şehvetin tüm yükünü kendi üzerinde taşıdılar. Ve bütün gizemlerini çözümlenemez güçlü doğası ile bulan ölümcül kadın haline geldiler. Seksüel çekimi kendi imajları ile yarattılar.
”Hayatı en çok hayvansal yönü ile yaşıyoruz. / SFU ”

Femme Fatale : Film Noir
Femme Fatale dediğimiz ölümcül kadınlar özellikle 1940 ve 50’ler de klasik Film Noir ile özdeşleşmiş ve tabuları yıkan kadınlar olarak sahnede göründüler. O dönemde sinema perspektifinde, kendi çelişkili ve kaotik varlığı ile hikayesinde erkeği yok eden, dumura uğratan bir tanımı vardı ölümcül kadınların. Femme Fatale’in Film Noir’de manyetik çekim gücüne sahip, yatıştırıcı ve asla direnilemez bir doğası vardı. Bu kadınlar istediğini elde edebilmek için tüm seksüel kapasitesini ortaya saçarak zekayı ve durumları örseliyorlardı.

Çoğu zaman manipülator olarak tanımlandılar. Manipülasyonun nesnesi oldular. Dahası arzunun en ihtişamlı aracına dönüştüler. Bunun dışında o dönem savaşa giden erkeklerin arkada bıraktıkları görevleri de üstlendiler. Günlük hayattaki boslukları doldurdular. Erkeklere biçilmiş toplumsal rollerin sorgulanmasına neden oldular ilk defa. Başka bir anlamda da kadın gücünün vurgulanmasının bir yansıması olarak görüldü Femme Fatale.
Önceki çağın pasif kadını yoktu artık. Çocuk doğuran, eve kapanıp yemek yapan ve erkeğine bakan o arketiplerin yerini, artık dışarı çıkan ve toplumsal görünürlüğü artan kadınlar aldı. Sahici bir koordinat kayması yaşanıyordu toplumsal cinsiyet rollerinde. Savaşın radikal kurbanı olan erkeklerin , domestik hayatta ve düzende oluşturduğu boşlukları dolduran kadınların gittikçe güçlenmesi ve daha ön plana çıkmasının dışavurumu oldular.

Edgar Allan Poe
“The death of a beautiful woman is unquestionably the most poetical topic in the world,”
Femme Fatale: Muğlak Bir Koordinat
Endüstriyel devrimin çıktısı olan Modernizm ile birlikte toplumsal cinsiyet algısındaki paradigma değişmesini görüyoruz. Gücü tüm şehveti ile eline alıyor Femme Fatale. Fakat bu sembolik vurgu da yine ataerkil düzenin devam ettiği patriyarşik bir ağızdan geliyor ne yazık ki. Oldukça aktif bir kadın tasvirine dair benzetmeler ve sembolik anlatımlar, imge dünyasinda oluşturulan tanımlar ile birlikte.
Tüm dehşeti ve yıkıcılığı üstlenen gizli bir özne olarak, erkek dünyasındaki eksilmelerin ve zaafiyetlerin talep edilmemesine rağmen talepkar bir anlatımla kadın üzerinden sahnelenişi ve sembolik anlam atamaları politik yer kapma arayışlarını da besledi. Erkek doğasındaki eksilmenin ve gerilimin fiziksel olarak azaltılmasının mümkün olamadığı şartlarda (Marilyn Monroe’nun Kore’deki ABD askerlerini moral ziyareti ! ) simgesel bir büyülenme figürü olan Femme Fatale hem arzulanır olan hem de tehditkar ve ölümcül olan kadın oldu.

Kaotik doğası ve belirsiz davranışlarıyla, dolambaçlı yollarıyla kendini istemdışı sergileyen bu ölümcül kadın figürü yüzeydeki çatlağın bir yansımasıdır. Toplumsal cinsiyet rollerindeki yer değiştirmeden kaynaklanan bir gizli sembolik atamadır kimilerine göre Femme Fatale. Gerilimin azaltılması adına hazzın ve gücün sembolizmi haline gelen bu Femme Fatale olgusu özellikle toplumsal rollerin koordinatlarındaki yer değiştirmeden kaynaklanmıştır.
Femme Fatale : Arzunun Libidinal Ekonomisi
Zizek Yamuk Bakmak kitabında Femme Fatale’in Film Noir’deki rolünü incelemiştir. Lacan’cı perspektifi buraya yerleştirmiştir. Kadın ”erkeğin semptomu’ndan başka bir şey değildir, büyüleme gücü var olmayışının boşluğunu maskeler. Dolayısıyla nihayet reddedildiğinde, bütün ontolojik tutarlılığı kaybolur. Femme Fatele’in ölümcül olması tamamen onun kendi kaderini bütünüyle kabullenen saf, patolojik olmayan bir özne olarak sunulmasından ileri gelmektedir.
Arzunun libidinal ekonomisini gösteren sembolik düzenin erkek ve kadında yarattığı gerilimlerin boşaltılması gerekmektedir. Postmodern güzellik ekonomisi bu gerilimi dizginlemek için güzelliğin nesnesi haline gelen kadın vücudunu ve onun markalaşmasını küresel ekonominin ayakta kalması adına bu geçmiş Avangard fikirleri kullanmıştır kimi zaman. İşin her zaman bir de politik yönü olmuştur.

Modern dünyanın hırçın rekabetinde güzelliğin sunumunda, özne ona daha bakmadan nesnenin zaten orada olduğunu görürüz. Yani nesneye bakan bir özneden ziyaden , özneye bakan ve onu kuşatan bir nesne kümelenmesine maruz kalırız. Varlığımızın en belirgin koordinatlarında bulunan yoksunluklar ve çatlaklar, kendimizi sembolik bir şekilde toplum hayatına sunduğumuzda arkada çalan bir yineleme zorlantısına sebebiyet verir. Haz ilkesinin matematiksel koordinatları simgesel yarıkları kapatma adına kolayca tanımlanamayan bir dürtü geliştirir. Nihayet kanayan kalplere çare oldular Femme Fatale.
Judith Butler‘ın kadının politik çözümlemeleri ve Alain De Botton’ın aşk’ın sembolik tanımları, arzunun işleyiş mekanizmasında her daim yolunda gitmesini istediğimiz şeylerin olacağını vurgulamıştır.