Contaminated Faith ( Kontamine Kader )

Tuhaf olanın gürültüsüne susamış gözler var gündelik yaşamda. Buna Contaminated Faith ( Kontamine Kader ) diyorum. Bu kaderde, tüm gözler panoptikon bir duruş içerisinde tuhaf olanı arıyor. İnsanları kendine getirecek programlı bir delilik, sembolik bir şok gerekli. Bir sarsılmaya ihtiyacı var modern bireyin. Modern hayatın sıradanlığı tahtta oturduğundan beri içerde sürekli kaşınan bir dürtüdür Contaminated Faith ( Kontamine Kader ).

Tüm anlamın bir binanın kontrollü patlatılması gibi bir plana ihitaycı var belki de. Sıradanlığın rutubet tutmuş patternlerinde yer açmak için küresel bir beklenti dolaşıyor damarlarımızda. Rasyonel bir yıkım, sembolik bir yer açma ve kitlesel tahliye zamanları geldi. Vasat olan akışın denklemini bozmak adına.

Terry Eaglaton‘ın Hayatın Anlamı kitabında bazı vurucu & görkemli cümleler var. Bazı anlarda, sizlerde de olmuştur, böyle görkemli hatırlatmaları görünce anında not almak ve paylaşmak isteriz. Çünkü bizleri orada durduran bir mekanizma vardır. Duygusal sistemi anında hedef alan ve anlık positif ketlenmeye benzeyen satori anları gibi parıldar. Zihnimizdeki düşünce asitleri anlık tahliye olur, arka plandaki sekmede tüm gün boyunca taşıdığımız, solucanlar gibi hareket eden partikülleri hissetmeyiz belli bir süre.

Düşünsel kontaminasyon, bir düşünme sürecindeki ya da düşündüğümüz şeyin anlık yapılanması – aynı bir proteinin hücrelerde kendini göstermesi gibi– esnasında araya giren blokajlardır. İncelikle hazırlanan reçel kavozonundaki reçeli bozan küf gibidir.

Düşünme süreci zincirlerin birbirine bağlanması gibi dikkatli ve hatasız olması gereken bir kalite kontrol sürecine benzer. Kontaminasyon bu sürecin bir anda askıya alınmasına veya dağılmasına neden olur. Araya sızan parazitler gibi. Yolda giderken, ister somut bir deneyim isterse de soyut düşünsel bir patika olsun, bize eşlik eden frekansların birbirine karışması, ayırt edilememesi ve parazit yapmasını bir düşünün.

Düşünce dalgalarınıın kalitesi, kontaminasyona karşı iyi hazırlık yapılmış bir ortamın yaratılmasını gerektirir. Engellere, blokajlara, ani müdahalelere ve parazitlere karşı hazır edilmiş önlem paketlerinin ön cephede bekletilmesi oldukça elzemdir.

Contaminated Faith ( Kontamine Kader ): Peki Neden Programlı Bir Delilik ?

Sanırım bu soruya cevap vermeden önce var olan programsız rasyonaliteyi, çıldırmış ve dizginlenemyen bir aklı ele almak gerekir. Nedir peki bu iplerinden kopmuş, arzılaşmış akıl?

Post-modern dünyanının bollukları vasıtasıyla sürekli- harıl harıl çalışan bir akıldır. Bu akıl düşünceleri artık sindiremeyen, aralıkları defeden ve yavaşlamayı-nefes almayı bir ihanet olarak algılayan, gören bir tutulmadır. Bu post-modern ve dijital akılda, her düşünce süreci paketlenmiş olarak fabrikasyon bir üretim tarzı gibi önümüzden geçer. Ama asla onlara tutunamayız, onları alıp kendi dirayetimizle işleyemeyiz. Onları kuşanamayız. Onlar paketler halince hızlıca önümüzden akıp giderler. Seri üretim bandındaki robotik kolların hızlı hareketi, teknolojik bir markanın suni ve başkalaşıma uğramış anlık iletileridir sadece.

İşte burada karşımıza çıkan şey programsız rasyonel bir şizofrenidir. Sanırım Michel Focuault bunu eğer yaşasaydı daha iyi gösterebilirdi o fransız programlanmış deliliği ile. Kimyasal bir çürümenin eşiğinde medeniyet. Modern toplum ise çürümeyi sürekli tahlil etme çabasından harekete geçemeyecek kadar ağırlaştı. Çünkü bu tarz bedende çözümlerin harekete geçecek enerjisi ne yazık ki kalmadı.

Konu hep zaman ve zamanın yaşananları açığa çıkarması olmuştur. Takıntılı bir çözümleme sürecindeyiz uzun zamandır. Hayata dair sanki yeni ortaya çıkmış çözümleme & arayış kılavuzları var etrafımızda. Eklemlenmek ve adaptif olmanın kılavuzları. Neye? Modern çalkantı, hedefler, tutkular ve bireyin bitmeyen arayışları, hırslarına dair.

Yukarıda bahsettğim önlem paketi aslında ön cephedir. Ön cephe ise çevredir, etrafta olan bitene olan uzaklık-mesafe ve bir o kadar iyi yaılıtılmış bir maskeli mesafedir. Tünelin çıkışında bizi bekleyen havayı tünelin ortasında azami seviyede hissetmeyi gerektirecel kadar hız-çava ve isteğin ayarlanması-şekillendirimesidir. Mekan bilinci, içeriden en dıştaki halkaya kadar titiz-berrak bir algıdır.

Hi, I’m okanhoruz

I'm advocator of the Transhumanism . Transhumanism envison a future where humans can transcend biological / cultural / environmental limitations- barriers through advancement like genetic engineering , artificial intelligence and cyborg technologies. In this sense ,my motivations : * I'm trying to be constant learner and improver in my personal and business life . I would like to combine and transform any piece of knowledge- experience into new things as a synthesizers. * Push the boundaries of the unknown * Learn and discover new potentials along the way * Acquire the skills necessary to build a purposeful product and connections * Gaining knowledge, perspectives and mastering human relations in proactive cycles is one of the my greatest inner motivation. * Throughout my career and academical life, I have contributed to impacting business outcomes through effective organization, prioritization and execution of key projects. I'm interested in cognitive - behavioral science (Neuro-Technology) .These observations and researches enriched my standpoints in accordan with social science and daily life.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *