Paket Bedenler: The Substance

Sanırım son zamanların en rahatsız edici ve etkileyici filmi The Substance oldu. Yeni dünyanın plastik bedenlerini ve yapay zekanın insan bedenindeki potansiyel dönüşümünü rahatsiz edici görsellerle ortaya koyuyor. Paket Bedenler: The Substance tam da olması gerektiği gibi güzel bir mesaj verdi.
Diğer yandan filmin akıllara içinde yaşadığımız çağın insan üzerindeki etkisini ve takıntısını getirmesi de oldukça manidar ve önemli bir konu.
Zamanında güzellik abidesi olan bir mankenin yaş aldıkça sektörde tutunma çabası akılalmaz arayışlara yönlendiriyor onu. Artık yaş aldıkça kırışan yüz hatları, büyüyen bedeni ve sarkan derisi onu kullanılamaz ve talep edilemez bir kimyasal atığa dönüştürüyor sektörün gözünde !
Tarih içerisinde kadın bedeni ve güzellik algısının değişimine dair bir çok içerik ve görsel üretildi. Fakat bundan yıllar sonrasının sentezlenebilir bedenlerini bize hatırlatan bu filmde, insanın bedeniyle olan takıntısı, kendi zihnindeki çatışmaları ve zıt yönlü birbirine teslim olan ikilemlerini görüyoruz.

Karakterimiz içinde bulunduğu durumdan kurtulmanın yollarını ararken gizli bir mesaj alıyor. Laboratuvarda üretilen, oldukça inovatif ve paket halinde sunulan bir yaşlanma önleyici kit. Bedenin tüm defolarına karşı üretilmiş mühendislik ve teknoloji harikası bir kullanım seti.
Cronengbervari bir bedenin başkalaşımında ”yeni aranan beden” eski bedenin omurgasından bir şırınga ile doğuyor. Eski bedenin sanki kök hücre olarak kullanılması ve aktive edilmesi oldukça mümkün gözüküyor günümüzde de.

Sonrasında bedenin içinden doğan bu yeni beden stabilizasyon sıvısı ile korunuyor.( Liquid Timer !) Bio- hacking ve beden switching ( yeni bedenin ağ anahtarlaması) tarzında, sinemanın The Substance’i ( Madde ) çılgın görsel efektlerle ortaya koyması tam bir Fransız yemeği. Karakterin ise bu süreçte çektiği acıları mükemmel bir şekilde gözler önüne sermekten de geri kalmıyor. https://facesmag.com/culture-en/terribly-beautiful-the-substance-tackles-the-beauty-craze/
Paket Bedenler: Kullanım Dışı Bir Güzellik (Out Of Order Beauty)

Kullanım dışı bir güzelliğin tekrar aktive edilmesi sinemada aklıma William Burroughs‘ın farmakolojik deneylerini edebiyata nasıl yedirdiğini getirdi. 1940’lardan 1970’lere kadar olan dönemde zihin ve beden araştırmalarının ince detayları bu sinemada referans olarak bir alt metin gibi sunulmuş. Diğer yandan beden algısının psikolojik dehşeti ve insan zihnindeki gerilimleri görsel bir çalkantı ile seyircinin nabzını yükseltmiş.
Paket Bedenler: The Substance – Herkesin İstediği Son…
Güzellik sektörünün katı ve acımasız yüzünü sadece Hava Yolları şirketlerinin hostes seçimlerinde, moda ve tasarımın işkenceye varan aday mülakatlarında görmüyoruz. Daha da ileri bir seviyesinin insanı ne hale getirdiğini, insan bedeninin toplumun ve sermayenin kollarında nasıl can çekiştiğini karakterin başkalaşımında, hırsında, ikilemlerinde ve son noktada artık iş işten geçtikten sonra kabullenişinde görüyoruz.

Hollywood yıldızı bir mankenin Hollywood Walk of Fame olarak bildiğimiz, 15 blok boyunca 5 yıldızlı 2800 starın olduğu o meşhur caddeye tutunma çabası nelere mal oluyor bir görseniz ! Kamera son noktada, yürüyen, patlamış tarumar olmuş bir bedeni zemine oturttuğunda her şey sanırım apaçık ortaya çıkıyor. Son bir görsel şov sunan yönetmen seyirciye aslında onların istediği dehşeti yaşattıktan sonra bu yeni bedeni kendi çabalarıyla yukardan bir kamera açısıyla ismin olduğu zemine doğru süründürüyor.
Artık evet her şey istediğiniz gibi oldu sayın seyirciler. Kan banyosu ve bedenin tarumaru sinemada bu kadar güzel bir şekilde irin akıtmamıştı daha önce.