6 Vagonlu Snowpiercer

Hayatımız metal bir yılan gibi kıvrılarak gidiyor. 6 Vagonlu Snowpiercer, Farklı Farklı Vagonları ile dışardaki ölümcül soğuğa karşı bizi koruyor ! Snowpiercer ( Kar Küreyici ) filmindeki gibi kompartımanlara ayrılmış olan hayatımız adına ! Gerçekten öyle mi ?

Kar Küreyici ( Snowpiercer) Güney Kore sinemasının başyapıtlarından. Hayatı 1001 vagonlara ayrilmir asla durmayan bır trenin ve onu tasarlayan kişinin hikayesini anlatıyor. Bazı vagonlarda bir çok kompartimamlaea ve bölmelere ayrıldığını gpruylruz bu trende. ayrılmış 1001 vagonlu binbir bölmelei beynimize tikistidaklarimiz ve kategoriler..yanıltıcı zihinler . Kompartimamlaea ayrılmış zihnin şebeke kirlenmesi

“Düzen, bizi dışarıdaki ölümcül soğuktan korur.” Kafanıza ayakkabı giyebilir misiniz? Ben şapkayım, siz ayakkabı. Ben kafa için varım, siz ayaklar için . “

Bu sözler Snowpiercer filminde en arka vagonlarda bulunanları ve onların yarattığı kaosu dizginlemek için gelen bir görevlinin sözleri. Trenin kuyrugundakiler, şehrin en dışına itilen teneke mahallelier ve dışlanmış hayatları yaşayan alt tabakalardan oluşuyordu filmde.

En öndeki vagonlara arzulariz. Hayat kalitesinin linmer vozyonu gibi on öndeki secilmislere doğru gitmeye çalışırız. Aynı snowpiercer filmindeki kast sistemlerini yansıtan ve fakrli farklı hayatları sunan vagonlar gibi. Her vagonun ayrı bir amacı, tasarımı ve kitlesi vardır. her birinde farklı yaşamlar ve sınıflar vardır aynı zamanda.

Son zamanlarda yanlardan beslenen, ara bölgelerden sızan haytı düşünüyorum. İleri, geri , sağ ve sol dışında olan, çizilmiş koordinatların dışında kalan ve öbekleşerek toplanan yaşamsal aktiviler ve bu noktalarda tezahür eden anlamlar, parıltılar zihnime geliyor. Ara ara , küçük bir sekans ve ritimde heme gelip yanıyor ve sönüyor.

Yşamın kompartımanlara ayrılmış her hücresine farklı semboller, numaralar , sayılar ve anlamlar ihtiva ederiz. Fakat bu ayrı hücrelerde kimi zaman zihnin yer değiştirmeleri vardır, kimi zaman yanılsamalar ve hayal kırıklıklari. her kopartıman özgü olması gereken zihinsel durumlar kimi zaman olunması istenen yerde olmayabilir. Hayatımızı bir trene benzetirsek her vagonun bir amacı ve temsiliyeti vardır. Metal bir kutuya hapsolan zihnimiz çoğu zaman bu temsiliyetler, şablonlar toplum tarafındna atanmıştır.Bunu biliriz ve hatta biliçdışı kabullenmişlikle devam ederiz.

Bazı zamanlarda ise vagonda yer değiştirmeler olur. Bazı kapılar ve geçişler vardır. Zihnimiz ve kimliğimiz bazı duraklarda diğer vagona geçmek ister. Örneğin 60 yıllık bir yaşamı 6 vagondan oluşan bir tren gibi düşünelim. Her 10 senemiz bir vagonda temsil edilsin.

hayatimizin her vagonun hassas dengeleri var.

6 Vagonlu Snowpiercer: Çoçukluğun Zihni : 0- 10 , ilk Vagon

Hani popüler olan bir analoji vardır. Haytımızın ilk yılları ıldoukça yenidir. 2 aylıklıktan 4 yaşına gelmek büyük bir sıçrama ve yeni bir hafıza içerir. 10 yaşından 20 yaşına ise artık şekillnemiş olan tasarımın etkisiyle de hayatımıza dair , ilerleyene yaşlara dönük zihnimiz artık tazre değil, daha önceki sayılardan ve bölmelerden geçmiş olmanın verdiği eskime halini taşır.

1 Yaşındayken hayatımızın yüzde yüzüne yaşamışızdır . 4 yaşında geldiğimizde ise 60 yıllık hayatımızın yüzde 15 ini tekabül ederek. Her oran artması , heyecanın örselenmesine ve bilincin kompartımanlara ayrılarak kategorize bir şekildeçeşitli benliklerin ortaya çıkarır.

Yaşamdaki kalitemizi oransal düşüşle bir birlikte sislenmeye ve bulutlanmaya başlar. Anlamsız bir istikrardan gittikçe anlamlı hale gelen istikrarsızlığa doğru lyaş almaya başlarız. Ve bireyin tüm hikayesi de bunu gittikçe anlam oluşturan neşeli istikrarsızlıklarla şekillenit. Yani entropimiz artar. Dönüşüm ve değişim katsayısı yüzdelik düşüşler birlikte artmaya ve yaşamımızın matematiksel azalışında artan bir fiziksel sürtünmeler hissetmeye ve biriktirmeye başlarız.

6 Vagonlu Snowpiercer: Neşesiz İstikrar Adımları- 2. Vagon

10-20 li yaşlar kişiliğin şekillenmeside büyük öneme sahip, bireyin buhranlı sayıklama dönemlerinden geçtiği ve neşesiz istikrar oluşturma çabalarından oluşan bir yaş aralığı gibidir. Bireyin hafızasında yüksek çözünürlüklü hatıraların oluşmaya başladığı ve duygusal gel-gitlerin evrimleşme başladığı oldukça hareketli ve yoğun bir dönemdir.

2. Vagon göze güzel gözüken. önümüzdeki vagonların bizi heyecablandırdığı ve makinis odasını aşırı merak etmeye başladığımız hisleri uyandırır. sonraki vagonlarda neler oluğ bittiğini aşırı merak ederiz ya da çoğu zaman sonraki vagonlardaki yolcu kalitesini ve deneyim yoğunluğunu oluşturacak olan adımların tahhayyül edildiğive her seyin bua göre çabalandığı bir vagondur. Snowpiercer daki gibi en ilerdeki vagonlar üst bir sınıf ve yaşam kalitesini andırır. Fakrli hikayeler ve fakrli konspetleri olduğu önümüzdeki vagonlar.

Benliğin kısık ateş altında pişmesi gibi, ortaya çıkacak yemeğin fazlaca merak edildiği bir dönemdir. 3. vagonda rahat ediğ etmeyceğimizin, 2. vagondan yapacaklarımıza aşırı bağlanması bu neşesiz istikrar adımlarının sertliğini ve yoğunluğunu yansıtır bizlere. Öndeki vagonlardan gelen eğitimcilerin ve tasarımcıların ( sosyal muhendislerin, ya da makinistin adamlarının ) bizleri şekillendirmek istediğin ve bir sonraki seviye için talimatların ve uyarıların havada gezindiği araliktir bu.

Hissedilen zamanın kalitesinin doruk noktasında olduğu fakat algılanan zamanın, zamanın geçişinin farkında olunmadığı belkide en güzel zamanlardır denilebilir.

Neşeli istikrarsızlığın artık neşesiz istikrar adımlarından oluşan gerginliği yavaş yavaş azaltmaya başladığı süreçleri yaşarız. Kapıda ve bir sonraki istastonda bizi beklene misafirler ve hikayeler vardır .

6 Vagonlu Snowpiercer: Neşeli İstikrarsızlık & Orta Vagonlar

Yazının başında bahsettiğim yer değiştirmeler, aralıklar ve aksayan ritimlerin ve sayıklaya. Fantezilerin ,sekansların artık kendini göstermey ve belirleyici olmaya başladığı yerdetyisdir artık.ya da bizim öyle hissettiğimiz yaş aralıklarıdır 20-30 yaş arası. 2 ondalık dönemden sonra artık pişmiş olan yemeğin tadına bakma zamanı gelmiştir. Kapılar açılmış ve duraktan yeni yolcular alınmıştır. Standart sapmaların, major hikayelerin yarattığı dnüştürücü kırılmaların konuşıldığı ve buyur edilidiği vagondayızdır artık .

Bazı şifreli mesajlar alırız on vagonlardan. Bazı semboller ve hikayeler vardır artik.Hem geride kalmışızdır ve hem de oldukça ilerideyizdir. Öyle hissederiz çoğunlukla. Yersiz-yönsüz olmanın ve yüzer-gezer kaygan bir koordinatta olmanın ağırlığın en çok bu vagonda hissederiz. Ama diğer yandan da buna ters olan şeyler belirmeye başlar. matematiksel hesapların ve formüllerin artık tutlmaya başlandığı, yaşam mushasebesi dediğimiz içinde bulunduğumuz terinin hem mekanik teknik kayıglarını hem de yolculuk kalitesini sorguladığımzı ve çoklu değişkenleri içimizde yaşattığım ız bir dönemdir .

metal bir yılan gibi kivralarak giden bir kar kureyici !

trenin devam edebilmesi için ortalarda yer alan vagonların eğitimi , endokarrinasyonu şarttır. Orta vagonlar tren için hayati bor öneme sahip.

trenin.kuyrufindakiler ,şehrin en dışına itilen teneke mahallelier ve dışlanmış hayatlar…

Foreshadowing : önceden ima etme sanatıdır.

Hayatın Kompartımanları ve Snowpiercer: Kapılar ve Geçişler

Başka bir yön ? İleri ve geri dışında hangi yönde dunebilirizi. Metal kutunun içine hapsolmuş gibiyizdir.. zihnimiz kimi zaman ileri geri ve linmer düşünen kompartimanlardan oluşmuş gibidir. Başka yön yoktur. Gerçekten de öyle mi ? Bu metal yılanın, zihnimizdeki uzunca kompartimamlaea ayrılmış vsgonlarin dışında başka koordinatlar var mıdır ?

11. 26 dakika video *

vagonlara sıkıştırılmıs ezbere yasamalr ve tasarımlar. Kompartimamlaea ayrılmış şablonlar.

kendi kuyrufunu ısıran bir yılan gibi donmekteyizdir. Zaman düz bir çemberdur. Wilford , W bir tasarimcidir. Her şey bu tasarıma hikayeye göre şekillenir.

Belki de duymuşsunuzdur ? Hayat ileriye doğru yaşanır, geriye doğru- bakarak- anlaşılır. İşte bu yazıda bu sözün sahip olduğu göndermelerden birisi olan neşeli istkrarsızlık bize konu olacak ! Neşeli İstikrarsızlık, tüm öyküdeki gelişmeleri anlatacak Snowpiercerdaki gibi

Walt Disney, kendi kuyrufunu yiyen yılan, özgür irade yok ( Freewill ) ! Filmdeki kısır döngü!

Özgür irade konusuna değinen, yaşamı ve ona dair anlamı bir tesn yolculuğundaki hikâyelere, karakterlere ve bölmelere yerleştiren ve ilerleme arzununn kısır döngüsünu anlatan bir film .

Hi, I’m okanhoruz

I'm advocator of the Transhumanism . Transhumanism envison a future where humans can transcend biological / cultural / environmental limitations- barriers through advancement like genetic engineering , artificial intelligence and cyborg technologies. In this sense ,my motivations : * I'm trying to be constant learner and improver in my personal and business life . I would like to combine and transform any piece of knowledge- experience into new things as a synthesizers. * Push the boundaries of the unknown * Learn and discover new potentials along the way * Acquire the skills necessary to build a purposeful product and connections * Gaining knowledge, perspectives and mastering human relations in proactive cycles is one of the my greatest inner motivation. * Throughout my career and academical life, I have contributed to impacting business outcomes through effective organization, prioritization and execution of key projects. I'm interested in cognitive - behavioral science (Neuro-Technology) .These observations and researches enriched my standpoints in accordan with social science and daily life.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *