Kaliforniya Meditasyon Enstitüleri

Peter Watson‘ın 2014 yılında yazmış olduğu Hiçlik Çağı kitabına yeni başladım. Tanrının ölümünden sonra dünyayı anlatıyor Peter Watson. Oldukça hacimli bu kitabın başlarında dikkat çekici birçok nokta var. Onlardan bir tanesinin üzerinde durmak istiyorum : Kaliforniya Meditasyon Enstitüleri ! Modern ritüel ve pratiklerin uygulama sahası Kaliforniya’da ortaya çıkan ve bir endüstri noktasına dönüşen enstitüler. Sağlık pratiklerinin inanç ve din ile harmanlandığı uygulama sahaları Hiçlik Çağı’na alternatif sunuyor.

Bugün artık beynin bazı bölgelerindeki aktivite yoğunluğuna bakılarak bireylerin inanç ve yatkınlıklarına dair veriler toplanabiliyor. ABD’de yapılan bazı araştırmalar belli alanlardaki beyin aktivitelerinin yoğunluğundan yola çıkarak bireylerin seçim zamanında oy vereceği partiye kadar tahminler sunabiliyor. Ve hatta inanç kalıplarına göre alacağı kararlar, kişisel yatkınlıklar ve davranış örüntülerine dair modellemeler bile yapılabiliyor.

Önemli bir nokta ise, dini ritüellere sahip ya da inançlı insanlar üzerinde yapılan laboratuvar araştırmaları. Bu insanların modern ve seküler olanlara göre daha sağlıklı olduğunu görüyoruz. Hatta bazı beyin taramaları, inançlı insanların mutlulukla ilgili alandan sorumlu beyin bölgelerinde daha fazla aktivite , yoğun bir bağlantı olduğunu kanıtlıyor.

Diğer bir örnek, Amerikalı muhafazakar Redneck erkeklerin kadınlar tarafından neden beğenildiği ve eş seçimi-doğurganlık konusunda kültürel yatkınlıkların nasıl belirleyici rol oynadığına dair araştırmaları bile görebiliyoruz.

Kaliforniya Meditasyon Enstitüleri : Giderek Artan Modern Uygulamalar

Kaliforniya’da ayyuka çıkan, inanç ve meditatif ritüellerin biçim değiştirerek yeni bir ”modern dinler” haline geldiğini görüyoruz. Yönünü kaybetmiş ve zorlu bir modernizmin içinden geçen bireylere mutluluk reçeteleri sunuyor bu ritüeller. Milyonlarca dolarlık bir endüstri doğuyor Batı Yakasını ve beyaz yakayı ele geçirmiş durumda.

Diğer bir nokta ise, sağlık üzerine yapılan araştırmaların paket olarak basıldığı ve vurgulandığı bu yerler, kimi zaman dünyanın her yerinden insanları çekiyor. Sadece Kuzey Amerika’da değil, Güney Amerika’da da Şaman ritüelleri ve arınma tapınakları oldukça yaygın.

Psikiyatristlerin bile kimi zaman elini zora sokan alternatif bir inancın ve tıbbın uygulama merkezlerine dönüşen bu yerler akla sosyolojik bir değerlendirmeyi getiriyor. Artan sağlık sorunları ve hareketsiz yaşam tarzı ile birlikte modern dünyanın yorucu rutinine karşı hayata tutunmak ve sürekli kendisini, zihnini ve direncini taze tutmak isteyen bireyler için rahatlama ve gevşeme durakları oldular.

Ekran başında saatlerce çalışan, hareketsiz bir yaşam tarzından muzdarip bireyler için cazibe merkezlerine dönüşen bu yerler sayesinde yüksek kan basıncı, şeker ve tansiyon gibi kronik rahatsızlıklara yakalanma eğilimi yüksek modern bireyler yenileniyor, arınıyor ve hayata yeniden doğuyorlar. Tapınaklar, meditasyon enstitüleri ile depresyon ve bilişsel bozukluklar tedavi ediliyor. Modern-akışkan hayat ve kent yaşamının kurbanı bu bireyler için oldukça deneysel ritüellere kapı aralıyor bu deneyimler.

Kan Basıncı Ritüeli, inanç izlekleri üzerinde meditatif uygulamalarla güncelleniyor.

Kaliforniya Meditasyon Enstitüleri : Californication Sendromundan Kurtuluş

Bununla birlikte Californication Sendromundan muzdarip, sanatçı ve entelektüel bireylerin yoğunlukta olduğu Batı yakası sakinleri kendilerini bulmak için bu ritüellere akın ediyorlar. Bu noktada kurtuluş reçetelerinin ve inançların modern ve daha dijital olan yüzlerine sahne oluyoruz. Anlam arayışı ve mutluluk zorlantısı bu sağlık ritüellerinin sergilendiği, grup terapilerinin ve deneyimlerinin yaşandığı kollektif bir dine yöneltiyor insanları.

Özellikle bilim dünyasındaki gelişmeler ve teknolojik devrimlerin merkezi de olan Kaliforniya yakası, eski usüllerin ve inançların yeniden revize edilerek daha da modern bir halde sergilendiği toplanma noktası oldu.

İşin garip yanı Californication Sendromu yine aynı eyalette ve aynı kültürel ortam içerisinde kendi reçetesini de birlikte getirdi. Palo Alto’da çalışan bir yazılımcı ofisinden çıktıktan sonra bu ritüellere katılarak inancını ve motivasyonunu tazelebiliyor. Bilim ve din yan yana, iç içe daha da farklı biçimlerde el ele tutuşmaya başladı.

Sanatçı ve entelektüel insanların uyarıcı kimyasallara ya da ilaçlara ihtiyaç duyduğunu ve bu kitle arasında uyuşturucu ya da uyarıcıların kullanım oranının ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz. Kimileri yaratıcılığı beslediğini, bireyin beyninde gizli kalmış alanları aktifleştirerek yaratıcı cesarete katkıda bulunduğunu söylüyor. Kimi zaman da bu bireylerde meydana gelen çöküntü ve aşırı uyarılma sonucunda sağlık sorunları yaşanabiliyor.

Kaliforniya Meditasyon Enstitüleri : Mutluluk Zorlantısı Ve Kan Basıncı

Herşeye rağmen Peter Watson‘ın vurguladığı bu ilginç nokta sosyolojik açıdan, artan yoksulluk ve ekonomik buhran geçiren orta ve alt sınıf bireylerin bu ritüellere olan katılımı ve spiritüel pratiklerin artan eğilimlerini değerlendirmede bizlere yardımcı oluyor.

Yoksulluk, artan hayat pahalılığı ve tüm bunlarla birlikte orta sınıfın içinde bulunduğu açmazlar, aynı zamanda dini pratiklere dönüş hareketi başlattı. Mutluluk arayışında olan bireyler, bu zorlantıların üstesinden gelebilmek adına alternatif kaçış noktaları aramakta ve bu da bu riteüllerin ve uygulamaların her geçen gün çekim merkezi haline gelmesine neden olmakta.

Bu gelişmeler Marx ‘ın ”Din Afyondur.” sözünü akla getiriyor. Özellikle modern bireylerin keskin bir geri dönüş hareketi ile mutluluk zorlantısına kapıldığını görüyoruz. Seküler ve modern insanların bu inanç potensiyeli, biçim değiştirmiş dini ritüellerine olan katılımları dikkat çekici.

https://www.nature.com/articles/s41598-018-26638-4

Hi, I’m okanhoruz

I'm advocator of the Transhumanism . Transhumanism envison a future where humans can transcend biological / cultural / environmental limitations- barriers through advancement like genetic engineering , artificial intelligence and cyborg technologies. In this sense ,my motivations : * I'm trying to be constant learner and improver in my personal and business life . I would like to combine and transform any piece of knowledge- experience into new things as a synthesizers. * Push the boundaries of the unknown * Learn and discover new potentials along the way * Acquire the skills necessary to build a purposeful product and connections * Gaining knowledge, perspectives and mastering human relations in proactive cycles is one of the my greatest inner motivation. * Throughout my career and academical life, I have contributed to impacting business outcomes through effective organization, prioritization and execution of key projects. I'm interested in cognitive - behavioral science (Neuro-Technology) .These observations and researches enriched my standpoints in accordan with social science and daily life.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *