Bağlantısallık ve Enformasyon

Yaşamın yapıtaşı artık atom değil enformasyondur. Peki ama nasıl ? Bunun bilimsel dayanakları nedir ? Bağlantısallık bu enformasyonu nasıl beslemiştir ?

30 Yıl öncesini düşünelim. Hayatımız nasıldı? Gündelik yaşamda neler olup bitiyordu ? İnsanlar nasıl evrimleşti ? Bütün bunlar tek bir noktaya götürüyor bizleri : Bağlantısallık ve Enformasyon.

Eskiden bilgi kutsaldı. Şimdi bilgiyi işlemek ve dönüştürmek daha kutsal oldu. Tarihe baktığımızda bilgi, toplumların ve bireylerin erişimine oldukça kapalıydı. Bilgi her an her yerde elle tutulabilen, sahip olunabilen bir şey değildi. Daha çok üst düzey hiyerarşik katmanlarda bulunan ve o katmanlarda kullanılan toplumsal bir araç idi. Zamanla bilginin bu katmanlarda yukarıdan aşağı doğru hareketi arttıkça bilgiyi tabana yayılan ve kolay erişilebilen bir hale getirdi. Toplumdaki üst düzey bireylerin belli araçlar ve yöntemlerle sahip olduğu ve yaşamda kutsal kabul edilen bilgiyi edinmek yaşamı dönüştürmenin anahtarı idi.

Eskiden küçük hacimli bilgiler tek seferde lokma gibi yutulup bireylerin ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyordu. Fakat zamanla bilginin hacmi artmış, bu artan bilgiyi sindirmek hayati bir önem kazanmış oldu. Bilgiden ziyade işlenmiş bilgi ve filtrelenmiş bilgi parçacıkları daha da kritik hâle geldi. Zaman bireylerin midesini genişlettikçe bilgiye olan susuzluk azaldı; ama bilginin besin değeri daha da önemli olmaya , vücuttaki ve zihinlerdeki etkisi daha da konuşulmaya başlandı. Artık ona erişmek ve ulaşmaktan ziyade var olan sonsuz bilgide neyi seçeceğimiz ve onları nasıl kullanacağımız kritik bir öneme sahip oldu .

Bağlantısallık Ve Enformasyon : Dolaşımdaki Bilgi Kokteylleri

Türkiye’nin önde gelen bilim insanlarından Prof. Dr. Türker Kılıç‘ın öne çıkardığı ve yıllardır üzerinde çalıştığı bağlantısallık bilimine bakalım. İlham kaynağı Spinoza‘dan yola çıkarak hayata yeni bir zihinsel paradigma ile bakan Türker Kılıç’ın araştırmaları ilgimi çekti ve uzun süredir takip ettiğim bir konu oldu.

  • Yaşam iç içe geçmiş enformasyon kodlarından oluşur.
  • Yaşam ağını dönüştürmek ya da yaşam ağı tarafından dönüştürülmek yararlı ve yararsız bağlantılar ile gerçekleşir.

Beynin nasıl zihin ürettiğini keşfetmenin zorluğu ki Antonio Damassio‘nun kortikal sütunlar keşfi beyin bilimine yeni bakış açıları getirdi. Teksas Enstitüsü de bu konuda ileri gelen çalışmalara sahip. Özellikle bilginin depolanmasında beynimizin referans çerçevelerini kullanmasına dair tezler ve yaklaşımlar konuyu daha da ilginç hale getiriyor. https://contentdiving.com/2024/11/29/1000-beyin-gpu-sherlock-holmes-nvidia-kortikal-sutunlar-dil-modellemeleri/

Bilgiden ziyade bilginin işlenmesinin artık daha da önemli olması gibi, bütünü incelemek yerine bütünü oluşturan parçaların birbirleri ile olan ilişkisine dikkat vermek oldukça önemli hale geldi. Yaşamın yapıtaşının atomdan ziyade bağlantısallıklar üzerine kurulu bir enformasyon olduğuna dair kanıtlar her geçen gün artıyor.

Beyin araştırmalarının öğrettiği matematiksel modellemeler, sürekli akan ve dolaşan bilgi kokteyllerinin yaşamın dizaynında dönüşüm için ne kadar görünmez bir iplik üzerinde hareket ettiğini bizlere gösteriyor.

21. Yüzyılda NöroBilim Ve Yapay Zeka

Zihnin fraktal örüntülerine baktığımızda bilginin ortaya nasıl çıktığını, duyusal bilgilerin (Sensory Information) nasıl zihindeki bağlantısallıklar ile şekillenip ortaya anlam dediğimiz şeyi çıkardığını görüyoruz. Bilgiyi somutlaştıran ve dış dünyaya adapte eden şeyin bütünsel bir görünümden ziyade bağlantısal ilişkilenme ile alakalı olduğunu keşfediyoruz. Yeni bir dil öğrenme sırasında beyindeki yolakların hareket tarzı ve birbirleriyle olan ilişkilenme şekilleri, bilgiden ziyade bilginin işlemsel ve ilişkisel bir yapı olduğunu kanıtlıyor. Bu noktada bilgi değil derlenmiş bilgi parçaları dediğimiz enformasyon daha da önem kazanıyor.

Özellikle Stanford’tan Prof. Dr Andrew Huberman‘ın söylemleri ve açıklamaları bu konuyu destekler tarzda. Son yıllarda popüler olan ve saygınlık kazanan yeni nöron oluşumu, epigenetik ve nöroplastisite gibi konular üzerinden şekillenen bir düşünce tarzının parıldaması heyecanlandırıcı bir seviyeye geliyor her geçen gün. Sinir sistemimizin değişmeye gayet müsait doğası, doğru şartlar altında kimyasal kokteyllerin biraraya gelerek nasıl dönüşüm yaratacağına dair (Elbette çevresel koşullarla birlikte. Çevrenin insan zihnindeki dönüştürücü doğası gereği ) ilginç gözlemler sunuyor bizlere

Örneğin kör insanlarda görsel korteksin bazı görevlerini üstlenen işitsel korteksin tüm bu ağ ve yapılanmalardaki rolü konuya muazzam bir örnek teşkil etmektedir. Nöro-görüntüleme çalışmalarında ortaya çıkan ve doğuştan kör olan bir kadının görsel korteksinde görmeye dair fonksiyonel kayba rağmen aynı kortekste duyma ve dokunma fonksiyonlarının daha iyi olması oldukça şaşırtıcı. Bu çalışmalar beynimizin sahip olduğumuz vücut planını nasıl temsil ettiğini ve işlediğini gösteriyor. Beynimizin deneyimsel ve referans haritaları sayesinde nasıl özelleşebildiği, bilgi parçalarını nasıl derleyip toparlayarak ağsal bir yaklaşımla her yöne uzanabildiği gerçeği oldukça kompleks ve muazzam bir şey.

Özellikle sinestezi çalışmalarına dair muazzam klinik deneylere ve analizlere konu olan bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Sözcükleri Tadan Adam kitabı. Bu kitap duyularımızın tuhaf ve ihtişamlı doğalarını, duyularımızın zihnimizde nasıl işlenerek bilgi parçalarına dönüştüğünü bizlere inanılmaz örneklerle şaşırtıcı bir şekilde sunuyor.

Bağlantısallık Ve Enformasyon : Her Şeyi Değiştirebilecek Bir Çalışma

Kimyasal Bir Solüsyon İçerisindeki Meyve Sineği

Alışkanlık Matematiği yazımda belirttiğim üzere davranış ve karar matematiği bizlere yaşam nedir sorusunun bazı yanıtlarını veriyor. Matematik bu konuda bizlere oldukça yardımcı oluyor aslında. En azından bazı aydınlanmalara yaklaştığımızı hissediyorum.

Oldukça ilginç bir çalışma her şeyi değiştirebilecek potensiyeller sunuyor bizlere. Bilim insanları her gün milyarlarca nöron grubunun ilişkilenme bağlantılarını inceliyor. Bunlardan birisi Nature dergisinde yayınlanarak çığır açtı. Bilim insanlarının bir meyve sineğinin beynini haritalandırmasından bahsediyorum. Bu çalışma bağlantısallık biliminin ihtişamını gözler önüne sunuyor. İnsan beyni bir meyve sineğinin beynine nasıl bu kadar benzeyebilir?

7.050 dilim olacak şekilde kesilen meyve sineğinin beyninden 21 milyon fotoğraf çekilerek kapsamlı haritalar çıkardı bilim insanları yapay zeka yardımıyla!

Tohum kadar bir meyve sineğinin beyninde 140.000 nöron keşfedilmesi ve bu farklı tipteki nöronların da 55 milyona yakın sinaps sayısına sahip olduğu keşfedildi. Tüm bunlar inanılmaz, öyle değil mi ?

Tüm bu çalışmalar ve hipotezlerden tutun da deneysel analizlere kadar her şey bizlere yaşamın bir enformasyon kodlamaları ile bağlantısallık şeklinde hayat bulduğunu ve bilginin parçacıklı ve ilişkisel hareket tarzının inanılmaz dönüşümler yaratacağına dair anlamlı veriler sunuyor.

Derin bir yapboz , bilimsel bir yapısöküm bağlantısallık biliminin kapılarını zorluyor ve enformasyon kodlanmalarının sonsuzluğunu bizlere hatırlatıyor.

Hi, I’m okanhoruz

I'm advocator of the Transhumanism . Transhumanism envison a future where humans can transcend biological / cultural / environmental limitations- barriers through advancement like genetic engineering , artificial intelligence and cyborg technologies. In this sense ,my motivations : * I'm trying to be constant learner and improver in my personal and business life . I would like to combine and transform any piece of knowledge- experience into new things as a synthesizers. * Push the boundaries of the unknown * Learn and discover new potentials along the way * Acquire the skills necessary to build a purposeful product and connections * Gaining knowledge, perspectives and mastering human relations in proactive cycles is one of the my greatest inner motivation. * Throughout my career and academical life, I have contributed to impacting business outcomes through effective organization, prioritization and execution of key projects. I'm interested in cognitive - behavioral science (Neuro-Technology) .These observations and researches enriched my standpoints in accordan with social science and daily life.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *